Göreme Milli Parkı Nerede?

Göreme Milli Parkı Nerede

Perslerin ”Kappa Tuchia” diye adlandırdığı ve bunun zamanla Türkçeleşip Kapadokya halini alan Kapadokya, kelime anlamı olarak güzel atlar ülkesi anlamına gelir. Muazzam güzelliklere sahip olan bu bölge, bizleri hem tarihi dokusuyla hem de doğal ortamıyla bizleri kendine hayran bırakıyor. Gezmeye doyamayacağınız doğası; vadileri, peri bacaları, manzaraları, tarihi; açık hava müzeleri, kiliseleri, şapelleri, manastırları ile gezdikçe daha çok gezmek isteyecek, Kapadokya güzelliklerine doymak bilmeyeceksiniz. Kapadokya bölgesinin muazamlığını anlata anlata bitiremeyiz fakat burada gezilmesi gereken en önemli yerinin Göreme Milli Parkı olduğunu söyleyebiliriz. Peki Göreme Milli Parkı nerede? Nasıl bir yer? Hep beraber bu soruların cevaplarına bakalım.

Göreme Milli Parkı

Göreme Millli Parkı adıyla da bildiğimiz, Kapadokya’ın en eski yerleşim yeridir. 1985 senesinde UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girmiştir. Bakanlar kurulu kararı ile 1986 yılında Milli Park ilan edildi. Bu tarihten yaklaşık 33 yıl sonra da (22 ekim 2019) milli park statüsünden çıkarıldı. İç Anadolu’da Erciyes Dağı ve Hasan Dağı volkanik bölgesinde konumlanan yerin, vadi ve Peri Bacaları ile çevrelenen bir doğa harikası olduğunu söylemeye gerek yok. 7.-13. Yüzyılları arasında yaşayan Hristiyanlar, kendilerine uygulanan baskıdan kurtulmak veya tabir-i caizse kaçabilmek için burayı yerleşim bölgeleri olarak benimsemişlerdir.

https://www.google.com/url?sa=i&url=https%3A%2F%2Ftr.wikipedia.org%2Fwiki%2FG%25C3%25B6reme_Tarih%25C3%25AE_Mill%25C3%25AE_Park%25C4%25B1&psig=AOvVaw0QQBtH2gDvS0tEXjV2bRN6&ust=1635093305352000&source=images&cd=vfe&ved=0CAgQjRxqFwoTCOj4jtD74PMCFQAAAAAdAAAAABAD

Göreme Milli Parkı Nerede? Nasıl Gidilir

Kapadokya’nın mutlaka gezilmesi, hatta Kapadokya bölgesine gittiğiniz zaman gezilecek yerler listenizde birinci sıraya Göreme Milli Parkı almanız gerekir. Kapadokya bölgesinin kalbi olduğunu söyleyebileceğimiz Nevşehir’e bağlı bir yerdir Göreme Milli Parkı. Aynı zamanda da Göreme bölgesinden başlamaktadır. Söz konusu yer Göreme ise Nevşehir merkezine yaklaşık olarak 10 kilometre kadar uzakta bulunur.

Özel aracınızla Nevşehir-Uçhisar yolundan bölgeye 20 dakika’da ulaşabilirsiniz. Ayrıca Kapadokya’nın her yerinden dolmuş kullanarak Göreme Milli Parkı’na gidebilirsiniz.

Göreme Milli Parkı Oluşumu

Diyebiliriz ki Göreme Milli Parkı volkanik bölge Hasan Dağı ve Erciyes Dağı bölgesinde yer alır. Söz konusu yer ise yüksek tepeler, platolar, ovalar, dereler, erozyonlu dik yamaçlı vadilerden oluşur.

Alanın oluşumu yaklaşık 60 milyon yıl öncesine dayanıyor. Daha önce de söz ettiğimiz gibi zamanında burada volkanlar mevcuttu. Bu volkanlar aktifken püskürttükleri lavlar sayesinde Göreme Vadisi’nin zemini meydana gelmiştir. Zamanla da oluşan seller, esen rüzgarlar ve yağan yağmurlar sayesinde yavaş yavaş bu bölge şekil almaya başlamış ve bir müddet sonra da Göreme Milli Parkı oluşmuştur.

https://www.google.com/url?sa=i&url=https%3A%2F%2Fwww.ntv.com.tr%2Fseyahat%2Fgoreme-vadisi-milli-park-olmaktan-cikarildi%2CVv9jqki-vUWRk3q-Bm3Ytw&psig=AOvVaw0QQBtH2gDvS0tEXjV2bRN6&ust=1635093305352000&source=images&cd=vfe&ved=0CAgQjRxqFwoTCOj4jtD74PMCFQAAAAAdAAAAABAJ

Göreme Milli Parkı Tarihi

Genel olarak Kapadokya bölgesine yerleşim dördüncü yüzyılda başlamıştır. Yaklaşık 13. yüzyıla kadar da bu bölgeye yerleşen ilk Hristiyanlar bölgedeki Peri Bacalarını oyarak kendilerine sığınak, ibadethane olarak da kiliseler, şapeller me manastırlar yapmışlardır. Buradaki Hristiyanlar da dördüncü yüzyılın başlarında manastır hayatı başlatmışlardır ve söz konusu manastır hayatı hızla yayılmaya başlamıştır.

Ulaşım olarak ana yola uzaklığı ve engebeli bir alanda olması dolayısı ile dini inzivaya çekilmek isteyenler ya da gizlenmek isteyenler için Göreme Milli Parkı ideal bir konumdaydı.

Göreme Açıkhava Müzesi

Göreme Örenyeri olarak da bildiğimiz müze, 13. Yüzyıla kadar eğitimin merkezi olarak görülmüş. Bunun nedeni ise Kayseri Psikopozu Aziz Basil’in milattan sonra 4. Yüzyılda bu bölgeye gelerek bildiklerini insanlara yaymaya ve bir süre sonra da kendi öğrencilerini yetiştirmeye başlamasıyla vadide bir manastır hayatını başlatmasından kaynaklanıyor. Göreme, bir kaya yerleşim yeri olarak biliyoruz. Bu yerleşim yerinde de kiliseler, şapeller, yemekhaneler ve oturma alanları vardır. Göreme Açıkhava Müzesi’nde gezilebilen kısımlar Aziz Basil Şapeli, Azize Barbara Şapeli, Rahipler ve Rahibeler Manastırı, Karanlık Kilise, Tokalı Kilise, Çarıklı Kilise, Elmalı Kilise ve Yılanlı Kilise’dir. Ayrıca eğer isterseniz Göreme Açıkhava Müzesi hakkında detaylı bilgi alabileceğiniz bir yazımız  da mevcut. Göreme Açıkhava Müzesi.

 

https://www.google.com/url?sa=i&url=https%3A%2F%2Fwww.hurriyet.com.tr%2Fseyahat%2Fgoreme-acik-hava-muzesi-nerede-tarihcesi-eserleri-giris-ucreti-ve-ziyaret-saatleri-2020-41606294&psig=AOvVaw2_ChU_ir9yA0B2luGSU5MR&ust=1635093475742000&source=images&cd=vfe&ved=0CAgQjRxqFwoTCODztq784PMCFQAAAAAdAAAAABAD

Aziz Basil Şapeli

Göreme’de gezilecek yerler ile alakalı birçok şapel var. Aziz Basil Şapeli de onlardan biri.

Müzenin girişinde yer alan 11. yüzyıldan kalma bir şapeldir. Burada Hz. İsa’nın Portresi, hz. Meryem ve Hz. İsa’nın Çocukluğu resmedilmiştir. Aynı zamanda 2 azize, Aziz George, Aziz Demetrius ve Aziz Theodore tasvirlerini de görebiliriz.

Azize Barbara Şapeli

Şapelin bulunduğu konum, Elmalı Kilise’nin de olduğu kaya bloğunun arkası olarak tarif etmek doğru olur. İçindeki motifler kırmızı boya ile resmedilmiştir. Kubbesi ve duvarları zengin geometrik motiflerle süslüdür. Aynı zamanda da askeri sembolleri ve mitolojik hayvanları da görüyoruz bu çizimlerde. Aynı zamanda at üzerinde ejderle savaşan Aziz George ve Aziz Theodore, Azize Barbara tasvirleri vardır.

Rahibeler ve Rahipler Manastırı

Genellikle Rahibeler Manastırı olarak biliyoruz. Manastırın birinci katında mutfak, yemekhane ve odalar mevcut. İkinci katta ise bir şapel var. Bu şapel yıkılmış bir haldedir fakat gezilecek kadar iyi bir durumdadır. Üç kattan oluşan manastırda katlar arasındaki bağlantı tünellerle sağlanmış, tehlikeli bir anda da bu tünelleri kapatmak için sürgü taşları vardır. Sağ tarafta bulunan Rahipler Manastırı’nda ise erozyon sebebiyle ne yazık ki katlar arasındaki geçişler kapalıdır. Bundan dolayı da sadece giriş katındaki birkaç odayı görmek mümkün.

Karanlık Kilise

Kilisenin Narteks kısmında bulunan çok küçük bir pencereden aynı şekilde çok az ışık alması sebebiyle buraya Karanlık Kilise adı verilmiştir. Kilisenin ışık almaması, içerideki fresklerin solmamasını, hala canlı kalmasını sağlamıştır. 11. yüzyıl sonuyla 12. Yüzyılın başında yapıldığı tahmin edilen kilise, zengin süslemelere sahiptir. Deesis, Müjde, Beytüllahim’e Yolculuk, Doğum, Müneccimin Tapınması, Vaftiz, Lazarus’un Diriltilmesi, Başkalaşım, Kudüs’e Giriş, Son Akşam Yemeği, İhanet, Hz. İsa Çarmıhta, Hz. İsa’nın Cehenneme İnişi, Kadınlar Boş Mezar Başında, Havarilerin Takdisi ve Görevlendirilmesi, Hz. İsa’nın Göğe Çıkışı, İbrahim Peygamberin Misafirperverliği ve Üç Yahudi Gencin Yakılması gibi Tevrat kaynaklı bazı sahneler yer alıyor.

Tokalı Kilise

Yüzyılın sonuyla 11. Yüzyılın başında yapıldığı tahmin edilen Tokalı Kilise, bu bölgenin en eski kaya kilisesidir ve 4 mekandan oluşur. Tek Nefli Eski Kilise, Yeni Kilise, Eski Kilisenin altındaki kilise ve Yeni Kilisenin kuzeyindeki yan şapel söz edilen 4 mekandır. Aziz Basil’in hayatından çizimler, birçok azizin tasviri ve Hz. İsa’nın mucizelerini, hayat döngüsünü duvardaki çizimlerde görmek mümkün.

Çarıklı Kilise:

Kilisenin en büyük özelliklerinden biri Hz. İsa’nın çarmıha gerilişinin ve çarmıhtan alınmasının sahnelenmiş olmasıdır. Elmalı Kilise ve Karanlık Kilise’yle de benzerlikleri dikkat çeken bir ayrıntıdır. Buraya Çarıklı Kilise adı verilmesinin sebebi ise –rivayete göre- Hz. İsa’nın göğe yükseliş sahnesinin altındaki ayak izlerinden kaynaklıdır.

Elmalı Kilise

Kiliseye girmek için kuzey yönünden açılan bir tüneli kullanmak gerekiyor. Tahminlere göre 11. Yüzyılın ortası veya 12. Yüzyılın başında inşa edilmiş. Duvardaki haç ve motiflerin kırmızı boya ile yapılması da dikkat çeken bir ayrıntıdır.

Yılanlı Kilise

Kilisenin duvarında yılanlar tarafından saldırıya uğramış dört günahkar ve çıplak kadının resimleri göze çarpıyor. Kilisenin adı da buradan geliyor. Bu kadınlardan birincisinin kitabesi harap olmuş, bu yüzden de suçu anlaşılamamıştır.  İkinci kadının suçu ise çocuğunu emzirmediği için yılanlar tarafından göğsünden ısırılıyor. Üçüncü kadın yalan söylediği için ağzından ve dördüncü kadın da söz dinlemediği ve itaat etmediği için kulaklarından ısırılıyor. Kilise 9. yüzyılda yapılmıştır.

Kapadokya’da Gezilecek Diğer Yerler

Hem Kapadokya’da hem Göreme’de gezebileceğiniz pek çok yer vardır. Biz bu kısımda Göreme’de bulunan ve kolayca ulaşabileceğiniz bir kaç vadiden bahsettik. Ayrıca detaylı bir şekilde incelemek isterseniz Göreme’de Yapılacaklar Listesi ve Göreme Gezilecek Yerler yazılarımızı inceleyebilirsiniz. Kısıtlı bir vaktiniz varsa ve Göreme’de mutlaka yapılması gerekenler hakkında bilgi alabileceğiniz bir yazımı da mevcut. Göreme’de Görülmesi Gereken 7 Yer.

Güvercinlik Vadisi:

Bilinene göre bu bölgede 9. Yüzyılda güvercin yetiştiriciliği yapılmaya başlanır. Bölgede yaşayanlar, güvercin gübresinin özellikle üzüm yetiştirmede çok faydalı olduğunu görürler. Böylelikle de vadide o günden bu yana hep güvercinler varmış. Vadide, birçok insanın bihaber olduğu, yaklaşık 15 metrelik yükseklikten akan bir şelale de mevcut. Güvercinlik Vadisi, Uçhisar’dan başlayan, Göreme’ye kadar ulaşan yaklaşık 4 kilometrelik bir alanı kaplıyor.

Güllüdere Vadisi:

Tıpkı Kapadokya’nın diğer vadilerinde olduğu gibi Güllüdere Vadisi’nde de birçok manastır, kilise ve barınma yerleriyle karşılaşırız. Burada doğa yürüyüşleri, trekking, gibi doğa sporlarını yapabilirsiniz. İki bölüme ayrılan Güllüdere Vadisi parkurunun bir kısmında, zamanında keşiş ve rahiplerin inzivaya çekildiği yerleşim alanları var. Söz konusu yerleşim alanları kayalara oyulmuştur. Direkli Kilise, Haçlı Kilise (Aziz Agathangelus Kilisesi), Anna Kilisesi, Ayvalı Kilise, Üç Haçlı Kilise bulunmaktadır.

Zemi Vadisi:

Kapadokya’nın en uzun parkurlarından biri konumundadır. Uzunluğu yaklaşık 5600 metre olan Zemi Vadisi adını vadinin içinden geçen Zemi Deresi’nden alıyor.

Vadi’yi gezerken erik, dur, kiraz, armut, kayısı, vişne, fındık ağaçlarıyla karşılaşırsınız. Geziniz sırasında da Sarnıç Kilisesi, El Nazar Kilisesi ve Karabulut Kilisesi var. Aynı zamanda Görkündere ve Saklı Kilise karşınıza çıkar.

Aşk Vadisi:

Çok uzun yıllar önce, günümüzde Aşk Vadisi dediğimiz yer aslında bir köydü. Bu köyde de yaşayan on sülale varmış. Köyde yaşayan iki sülale arasında günün birinde kavga çıkmış. Kavgadan sonra ikiye ayrılan köy halkı birbirleri ile konuşmamışlar. Bir gün durumdan şikayetçi olan iki köylü, birbirine düşman iki taraftan birer genci alıp tanıştırma kararı vermişler. Gençler de birbirlerini görür görmez aşık olmuşlar. Durumu anlayan kavgalı köylüler, gençleri ayırmak için ellerinden geleni yapsalar da başarılı olamamışlar. En sonunda da gençleri evlendirmeye karar vermişler. Aradan zaman geçmiş, çiftin bir çocuğu olmuş. Ancak bu durum bile kavgalı aileleri barıştırmaya yetmemiş. En sonunda da oğlanı öldürmüşler. Zavallı kız, kocasının ölümüne dayanamamış ve intihar etmiş. İki aşığın ölümünden sonra Allah’ın köyde yaşayan insanları cezalandırmak için taş yağdırdığı söylenmiş. Bu taşlar, gençlerin kavuşmasına karşı gelen herkesi öldürmüş. Rivayete göre çiftin ruhları sık sık bu bölgeye uğrar, çocuklarla konuşurlarmış.

Aşk Vadisi, Aşıklar Vadisi veya Bağlıdere isimleri ile bilinen vadi böyle bir hikayeye sahip. Etkileyici olan tek şey hikaye değil, vadinin kendisidir. Balon turu yapmak isteyenler için de burası en güzel konumdur. Estetik görüntü ve güzellikleri sayesinde Peri Bacaları Aşk Vadisinin güzelliğine güzellik katmaktadır.

Kapadokya Otel Rezervasyon

Kapadokya seyahatinizde asla riske atılmayacak konu konaklamadır. Kusursuz bir konaklama deneyimi sunmak üzere sizleri MDC Hotel‘de ağırlamaktan mutluluk duyarız. MDC Hotel’de kaldığınız sürede aynı zamanda Kapadokya’daki aktivitelerinizi arttırmak istiyorsanız MDC Hotel‘in kendi bünyesinde düzenlediği aktivitelere de katılabilirsiniz. Mağara otel konseptindeki odalarımızın ferah yapısı , otelin temizliği, mükemmel hizmet ve personelimizin ilgili ve yardımsever tutumu ile sizlere bir otelde aradığınız özelliklerin daha da fazlasını sunuyoruz. Konaklamanızı planlamak için ihtiyaçlarınıza en uygun odayı hemen rezerve edebilirsiniz.

 

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Kapadokya Rehberi

Şimdi Ara