Kapadokya’da Gezilecek Osmanlı Yapıtları

Persler’in, zamanında Kappa Tuchia dediği bu yer zamanla Kapadokya kelimesine evrilmiştir. Aynı zamanda ”Güzel Atlar Ülkesi” anlamına da gelmektedir. Bu bölge hem doğal güzellikleriyle, muazzam Peri Bacalarıyla hem de tarihi zenginliğiyle insanı büyüleyen bir auraya sahip. Bir yılda milyonlarca turiste ev sahipliği yapıyor. Doğal güzelliklerinin yanı sıra birçok müze, kilise, şapel, manastır, cami, külliye ve türbe de barındırıyor içerisinde. Kapadokya balon turu yapıp gökyüzüne ulaştığınızda tüm güzellikleri tepeden izlemek sizlere ayrı keyif veriyor. Söz konusu güzellikler arasında Osmanlı yapıtları da var. Hep beraber Kapadokya’da gezilecek Osmanlı yapıtları başlığıyla bir diğer güzelliklere göz atalım.

Damat İbrahim Paşa Külliyesi

Kapadokya’daki en önemli Osmanlı yapıtlarından birisi de Damat İbrahim Paşa Külliyesi’dir. Günümüzde Lale Devri olarak adlandırdığımız dönemde Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından yaptırılmıştır.

Hatta o döneme kadar Niğde’ye bağlı olduğunu bildiğimiz ve bir köy olan Muşkara’yı surlarla genişlettikten sonra ismini Nevşehir olarak değiştirmiştir.

Sultan 3. Ahmet’in saltanatlığı senelerinde de Damat İbrahim Paşa, kendi adını taşıyan bu külliyeyi yaptırmıştır. Külliye içerisinde kervansaray, hamam, sıbyan mektebi, çeşmeler, cami, medrese ve imaret vardır. Bununla birlikte, küllliye İstanbul’dan getirilen malzemelerle inşa edilmiş Lale Devri motif ve mimarisiyle süslüdür. Aynı zamanda büyük boyutlu bir kubbeye sahip olup, kare olarak planlanmıştır.

• Damat İbrahim Paşa (Kurşunlu) Cami

Bu caminin bir diğer adı da Kurşunlu Cami’dir. Bunun sebebi ise ana mekandaki kubbenin kurşundan yapılmasından kaynaklıdır. Yapımı 1726 senesinde tamamlanan cami Lale Devrine ait mimari ve motiflere sahiptir. Ayrıca caminin kuzey girişinde bir kitabe mevcut. Bu kitabede de Lale Devri’nin önemli divan şairi Nedim’in dizeleri yer alır. Nedim bu dizelerde Damat İbrahim Paşa’yı ve camiyi tanıtır.

• Medrese (Kütüphane)

İçinde yaklaşık 9 bin adet el yazması eser yer alır. Bu eserlerin 187 adeti Damat İbrahim Paşa tarafından hediye edilmiştir. Bunun yanı sıra medresede zamanında en iyi müderrisler ders vermiştir.

Günümüzde ise bu medrese, Damat İbrahim Paşa kütüphanesi olarak hizmet veriyor. Dikdörtgen yapıda inşa edilmiş, bir avlusu ve avluda da da on yedi medrese odası ile bir adet baş odası vardır.

• Kervansaray

Camide yer alan avlunun alt kısmında Kervansaray bulunuyor. Kervansaray, iki kısımdan oluşuyor. Özellikle bu iki kısımdan en büyük bölümü cami avlusunun bulunduğu kayanın içine oyularak yapılmıştır. İkinci kısmı ise birinci kısımdan daha alçak bir biçimde yapılmıştır. Aynı zamanda da burası belediye deposudur.

• İmaret

Sibyan mektebi ve medrese arasında yer alır. Bildiğimiz bir diğer adı aşevidir. Aynı zamanda kayaya oyulu iki oda ve bir mutfaktan oluşur.

• Sıbyan Mektebi

Diğer yapılardan daha yüksek bir konumdadır. Ve bir dershaneye sahiptir. Batıda da küçük bir avlusu mevcuttur, aynı zamanda da buradaki merdivenlerden imarete geçiş yapılabiliyor.

• Hamam

1943’te restore edilmesine rağmen günümüzde hala kullanılabiliyor. Ayrıca hamamda yer alan sedirin kuşatmış olduğu yapı ortasında fıskiyeli bir yapı yer alır.

• Çeşmeler

Şehirde birçok yerde Damat İbrahim Paşa’nın yaptırdığı çeşmeler vardır. Ayrıyeten de külliyenin içinde de çeşme mevcuttur. Bir çeşme Kurşunlu Cami avlusundadır, diğeri de Sıbyan Mektebi avlusundadır.

Karavezir Külliyesi

1779 senesinde Karavezir Seyit Mehmed Paşa tarafından yaptırılan bir külliyedir. İçerisinde cami, çeşme ve medrese vardır. 1960 senesinde restore edildikten sonra günümüzde kütüphane olarak kullanılmaktadır. L biçiminde bir plana sadık kalınarak inşa edilmiştir. Medrese, açık avluya sahip olup Osmanlı mimarisi ile yapılmıştır. Giriş kapısı oldukça gösterişli, medrese avlusu da kemerler ile birbirlerine bağlı sütunların meydana getirdiği revnaklardan oluşturulmuştur. İçerisinde bulunan hücreler de kubbeler ile örtülüdür.

Beylik Hanı

Damat İbrahim Paşa tarafından 1726 senesinde yaptırılmıştır ama ne yazık ki günümüze kadar bu yapıdan sadece üç bölümden oluşan kemerli bir tane oda ve kayalardan oluşmuş ahırlar sağ salim gelebilmiştir.

Ulu Cami

18. yüzyıla ait bu Osmanlı eseri aynı zamanda da yeraltı cami olarak da biliriz. Toprak seviyesinden merdivenlerle iniliyor ve enlemesine dikdörtgen bir yapıya sahiptir.

Kapadokya Otel Rezervasyon

Daha önce de belirttiğimiz gibi Kapadokya tarihi ve doğal güzellikleriyle mutlaka gezilmesi ve görülmesi gereken bir bölge. Bölgeyi gezmeye başladığınızda aşık olacak, burada kalmak isteyeceksiniz. Kapadokya geziniz esnasında kalacağınız hotelin kalitesi ve konforu da önemli. Bundan dolayı sizlere konaklamanız için MDC Hotel‘i gönül rahatlığıyla öneriyoruz. Hizmet açısından, personellerin güler yüzlülüğü, temizlik ve güzellik açısından muazzam bir yer. Sadece bunlarla kalmayıp MDC Hotel’in kendi bünyesinde düzenlediği etkinliklere katılabilir, hotelin içinde bulunan diğer hizmetlerden de yararlanabilirsiniz. Daha detaylı bilgi almak için MDC Hotel ve HTR Turkey Tours ile iletişime geçebilirsiniz.