Tüf kayalardan oluşan, gördüğünüz anda aşık olacağınız evlerin hala dokularının bozulmaması, Ortahisar’ın en büyük özelliklerinden biridir. Balona binip, Kapadokya’nın muazzam manzarasını izleyebilirsiniz. Peri Bacaları, kaya kiliseleri, Ortahisar Kalesi, narenciye ambarlarını gezme şansımız var. Yakın tarihe kadar Ortahisar bir Anadolu kasabasıyken restore edilerek daha turistik bir yere dönüştürülmüştür. Böylelikle de Ortahisar’da gezilecek yerler rahatlıkla geziliyor, konaklamak için de Kapadokya’da MDC Hotel tercih ediliyor.
Ortahisar Kalesi
Ortahisar’da gezilecek yerler başlığındaki en ünlü yer Ortahisar Kalesi’dir. Yapılış tarihi net bir şekilde bilinmiyor. Bizans döneminde yapıldığı tahmin edilen kale, yaklaşık 90 metre yüksekliğindedir. Kalenin eteklerinde de konaklama yerleri ve restoranlar vardır.
İçeride çok sayıda oda ve tünel var. Bu oda ve tünellerin korunma, barınma amacı güderek yapıldığını da biliyoruz.
Soğuk Hava Depoları
Bölgede 700’den fazla soğuk hava deposu var. 1950 yılından beri bölge ekonomisine katkı sunuyor. Zamanında bu kaya kovukları aslında barınak olarak kullanılmıştır.
Günümüzde soğuk hava deposu amacıyla kullanılıyor. Bu bölgede yetişen patates ve elmaların muhafazası yapıldıktan sonra Türkiye geneline dağıtımı yapılıyor.
İshak Kalesi
Ortahisar Kalesi’nin tam karşısında konumlanmıştır. Bir söylentiye göre de İshak Kalesi ve Ortahisar Kalesini bağlayan bir tünel mevcutmuş. Tünel, savaş esnasında halkın bu tünelleri kullanarak ibadethane veya evlerine rahat ve kolaylıkla gidebilmeleri için yapılmıştır. Böyle bir tünelin olup olmadığı netlik kazanmamıştır.
Kalenin ismi ise 1402-1436 yılları arasında Karamanoğulları hakimiyeti sona ererken İshak Paşa buradaki kaleleri ele geçirmiştir. Bu kale de İshak Paşa’nın adıyla anılmaya başlamış.
Ortahisar Kültür Merkezi
1954 yılında bir hotelken restore edilip müze haline getirilmiştir. 2002 senesinde hizmet vermeye başlamıştır. Buradaki yöre insanının geleneksel yaşam şekilleri heykelleştirilmiştir.
Pekmez yapımı, halı, kilim dokumacılığı, kız isteme, kına gecesi, gelin ve köy odası, kumaş baskı teknikleri canlandırılmıştır.
Hallaç Manastırı
Manastır, ismini oradan akan Hallaç Deresi’nden almıştır. 11. Yüzyılda yapılmıştır.
Büyük bir kütle üzerine yapılmıştır. Yavaş yavaş çökmeye başlamıştır. Hala da turistlerin ilgisini çekmeye devam etmektedir.
Canbazlı Kilise
Kilise, bulunduğu mahallenin adını almaktadır. Dere yatağındaki kayalardan birine oyulan kilise, bir manastır yerleşimine dahildir. Girişinde haç şemaları bulunmaktadır ve 5. Yüzyıla ait olduğu düşünülmektedir. Ayriyetten de kuzey cephesi kapalıdır.
Pancarlık Vadisi
İnsanı büyüleyen en önemli özelliği, buradaki kayaların birkaç rengin tonundan oluşmasıdır.
Pancarlık vadisi dendiği zaman akla gelen ilk şey bu vadide bulunan, en az Kapadokya’daki diğer kiliseler kadar büyüleyici olan Pancarlık Kilisesi’dir.
Pancarlık Kilisesi
Kilisede bulunan freskler diğer kiliselerdeki gibi değildir. Bu freskler yeşil zemin üzerine yapılmış ve iyi korunmuştur.
Çok büyük bir kaya kütlesine oyularak yapılmıştır. Aynı zamanda da Pancarlık Vadisindeki en yüksek bölgededir.
Söz konusu kilisedeki freskler Müjde, Başkalaşım, Şarap Mucizesi ve daha birçok İncil’den alınmış hikayelerden oluşuyor.
[…] Ortahisar Otelleri Kapadokya […]